Almanya’nın en büyük ikinci şehri olan Hamburg şehrinin yenilenen hükümet koalisyonu, ücretsiz ve açık kaynaklı yazılım kullanımında bir artış istiyor. Yerel politikacılar, Haziran ayı başlarında kentin dijital egemenliğe örnek olacağını duyurdu.
Dijital egemenlik taahhüdü, Sosyal Demokratlar ve Yeşiller koalisyonu tarafından belirlenen yeni anlaşmada dijital bir Hamburg için gerekli beş ilkeden biri olarak öne çıkıyor .
Koalisyon anlaşması, “Dijitalleşme hedeflerine ulaşmak için, Hamburg’un kamu hizmetlerinin gelişimi kontrol etme ve yönetme yetkinliğine ve fırsatına sahip olması ve teknolojilerin kullanımı konusunda açık olması gerekiyor” diyor.
Bu nedenle şehir giderek daha fazla açık kaynaklı yazılımlara yönelecek ve ayrıca kendi yazılım çözümlerinin çoğunu başkalarıyla paylaşacak.
SPD ve Yeşiller, yeni kurulan topluluklar ve açık kaynak lisans modelleri de dahil olmak üzere çok çeşitli iş modellerine eşit şans vermek için Hamburg’un satın alma sürecini iyileştirmek istiyor.
Hamburg’da Yeşiller uzun süredir açık kaynaklı yazılımlarla uğraşıyorlar. 2014 yılında, ilk SPD / Yeşil koalisyonundan bir yıl önce, yeniliği teşvik etmek ve BT güvenliğini artırmak için bu tür bir yazılıma geçiş çağrısında bulunuyorlardı . O yıl, Alliance 90 / The Greens (Bündnis 90 / Die Grünen), federal hükümetin BT Zirvesi ile aynı zamana denk gelen açık BT konulu bir konferans düzenledi. Alternatif ‘Açık BT Zirvesi’nde Yeşiller, özel mülk yazılım için çıkış stratejilerini açıkladılar.
Alman BT ticaret yayını Heise; Hamburg şehrinin açık kaynağa geçişte, komşusu olan Schleswig-Holstein eyaletini örnek aldığını söylüyor. Ayrıca İçişleri Bakanının BT entegratörlerine olan bağımlılığı azaltmak için açık kaynaklı ürünlere yer verilmesini istediğini de ekliyor.
Peki, Ya Bizde?
Açık kaynaklı özgür yazılımlara hala ön yargı ile yaklaşım mevcut. Kendi ülkemizin bir kurumunda, kendi vatandaşlarımıza faydalı olması amacı ile geliştirilmeye uğraşılan Pardus Linux dağıtımı bu konuya en yakın örnektir. Bir kaç kurumun desteği, bir kaç kurumun kullanması dışında neredeyse tüm kapılar yüzüne kapanıyor.
Peki başınızı ağrıtmayan, size her türlü kolaylığın kapısını açtığını düşündüğünüz Microsoft, Oracle gibi teknoloji devlerinin Linux Vakfının Platinum üyesi olduğunu biliyormusunuz? Hatta son olarak Facebook da Platinum üye olarak katıldı .
Bize sundukları kolaylığın dışında neler olduğunu aramak niyetinde olmadığımız sürece, onların bu üyelik davranışı ile neyi hedeflediklerini anlamamız mümkün olmayacaktır.
Herkes açık kaynaklı özgür yazılımlara yönelirken, konfor alanından çıkamayan insanların karar verici mekanizmalarda bulunması gelecek neslin önünün açılmasına engel teşkil etmeye devam edecektir.
Yazının orijinalini aşağıdaki adresten okuyabilirsiniz.
https://joinup.ec.europa.eu/collection/open-source-observatory-osor/news/pertinacity
Kariyerime 26 yıl önce başladım. Windows ve Linux sistemlerinin kurulumu, yapılandırılması, yönetimi ve bakımı dahil olmak üzere birden fazla sistem üzerinde uzmanlaştım.
Açık kaynak dünyasındaki en son gelişmelerden haberdar olmaktan ve Linux hakkındaki en son araçları, özellikleri ve hizmetleri denemekten hoşlanıyorum.
Son 6 yıldır sistem ve ağ yöneticisi olarak görev yapıyorum ayrıca Pardus Dönüşüm Projesini yönetiyorum ve Pardus İşletim Sisteminin yaygınlaşması adına uğraş gösteriyorum.
Boş zamanlarımda açık kaynaklı uygulamaların Türkçe çevirisine katılıyorum ve The Document Foundation üyesiyim.